Savaş kutlanabilir mi?
Avrupa 17/07/2022
Aşağıdaki makaleyi 20 Temmuz 2006’da, Afrika’da yayınlamıştım. O zamandan beri önemli hiçbir şey değişmedi... Ne Kıbrıs sorunu çözüldü ne de fikirlerim değişti… Kaygılarımın genç nesle ulaşması umuduyla, bugün bu makaleyi yeniden yayınlıyorum.
20 Temmuz kutlamalarınız beni hayrete düşürüyor. Savaş nasıl kutlanır, savaşla güzel anılarının olduğunu kim söyleyebilir? O günlere dönüp baktığında, kim şunu söyleyebilir: “Güzel günlerdi, savaşın güzel anılarını kutlayalım.”
Henüz on altı günlükken, Atlılar köyünde öldürülen küçük Selden’in ölümünü nasıl kutlayabilirim? Bugün hala kemiklerinden kimlik teşhisinde bulunmak için DNA izleri aramaya devam ederken, Kıbrıslı Türk erkeklerin Taşkent’te veya Kıbrıslı Rum erkeklerin Paşaköy’de öldürülmesini nasıl kutlayabilirim? Her iki toplumda da tecavüze uğrayan kadınların, öldürülen çocukların acısını nasıl kutlayabilirim?
Neyi kutluyorsunuz? EOKA B’nin katlettiği solcular, Makedonitissa’da gömülü Yunan askerlerinin veya Boğaz’da gömülü Türk askerlerinin ölümünü mü? Neyi kutluyorsunuz? Hangi toplumdan olursa olsun anaların, yetimlerin, dulların çektiği acıyı mı? Göçmen çadırlarını ve karavana kuyruklarını hatırlamamızın tek nedeni, katliamdan sağ çıkacak kadar şanslı olmamızdır.
Babam gibi olan Ali Faik’in ailesinin EOKA B tarafından öldürülmesini nasıl kutlayabilirsiniz? Yani Harita Mandoles’in tüm ailesinin, gözleri önünde öldürülmesini mi kutluyorsunuz? Baf’taki evini kaybettiğin için mutlu musun? Ben de Mağusa’daki evime dönemediğim için mutlu mu olmalıyım?
Bazılarınızın şöyle dediğini duyuyorum: “Her şeyi Rumlar başlattı.” Asıl sorun, ilk taşı kimin attığı ya da kimin haklı kimin haksız olduğu değildir. Bildiğiniz gibi ben, toplumunun suçlarını kabul edenlerdenim ve bu yüzden bana hain diyorlar. Anlamaya çalıştığım şey, kutlamaların arkasındaki zihniyettir. Kim, neden kutluyor? Bu savaşın galibi kim?
Hatta şunu söyleyebilirsiniz: “Kıbrıslı Rumlardan bağımsız olmamızı kutluyoruz.” O zaman size soruyorum: İki toplumun birleşmesi ve birleşik bir Kıbrıs için neden “İnönü” meydanında mitingler yaptınız?
“Dillirga” şarkısında dans eden ve çözüm lehinde şarkılar söyleyen genç kızları, siyasi liderlerin coşkulu konuşmalarını ve atılan barış sloganlarını hatırlıyorum. Tek kelime Türkçe bilmesen bile atmosfer muhteşemdi.
Tam da bu nedenle savaşı neden kutladığınızı anlayamıyorum. Bence tüm Kıbrıslılar, 15-20 Temmuz tarihleri arasında toplanıp hayatlarını kaybeden tüm masum insanlar için gözyaşlarını birleştirmelidirler. Bizi ayıran esas düşmanın şovenizm olduğunu anlamalı, birlikte, ona karşı savaşmalıyız.
Tony Angastiniotis
Avrupa 17/07/2022
Aşağıdaki makaleyi 20 Temmuz 2006’da, Afrika’da yayınlamıştım. O zamandan beri önemli hiçbir şey değişmedi... Ne Kıbrıs sorunu çözüldü ne de fikirlerim değişti… Kaygılarımın genç nesle ulaşması umuduyla, bugün bu makaleyi yeniden yayınlıyorum.
20 Temmuz kutlamalarınız beni hayrete düşürüyor. Savaş nasıl kutlanır, savaşla güzel anılarının olduğunu kim söyleyebilir? O günlere dönüp baktığında, kim şunu söyleyebilir: “Güzel günlerdi, savaşın güzel anılarını kutlayalım.”
Henüz on altı günlükken, Atlılar köyünde öldürülen küçük Selden’in ölümünü nasıl kutlayabilirim? Bugün hala kemiklerinden kimlik teşhisinde bulunmak için DNA izleri aramaya devam ederken, Kıbrıslı Türk erkeklerin Taşkent’te veya Kıbrıslı Rum erkeklerin Paşaköy’de öldürülmesini nasıl kutlayabilirim? Her iki toplumda da tecavüze uğrayan kadınların, öldürülen çocukların acısını nasıl kutlayabilirim?
Neyi kutluyorsunuz? EOKA B’nin katlettiği solcular, Makedonitissa’da gömülü Yunan askerlerinin veya Boğaz’da gömülü Türk askerlerinin ölümünü mü? Neyi kutluyorsunuz? Hangi toplumdan olursa olsun anaların, yetimlerin, dulların çektiği acıyı mı? Göçmen çadırlarını ve karavana kuyruklarını hatırlamamızın tek nedeni, katliamdan sağ çıkacak kadar şanslı olmamızdır.
Babam gibi olan Ali Faik’in ailesinin EOKA B tarafından öldürülmesini nasıl kutlayabilirsiniz? Yani Harita Mandoles’in tüm ailesinin, gözleri önünde öldürülmesini mi kutluyorsunuz? Baf’taki evini kaybettiğin için mutlu musun? Ben de Mağusa’daki evime dönemediğim için mutlu mu olmalıyım?
Bazılarınızın şöyle dediğini duyuyorum: “Her şeyi Rumlar başlattı.” Asıl sorun, ilk taşı kimin attığı ya da kimin haklı kimin haksız olduğu değildir. Bildiğiniz gibi ben, toplumunun suçlarını kabul edenlerdenim ve bu yüzden bana hain diyorlar. Anlamaya çalıştığım şey, kutlamaların arkasındaki zihniyettir. Kim, neden kutluyor? Bu savaşın galibi kim?
Hatta şunu söyleyebilirsiniz: “Kıbrıslı Rumlardan bağımsız olmamızı kutluyoruz.” O zaman size soruyorum: İki toplumun birleşmesi ve birleşik bir Kıbrıs için neden “İnönü” meydanında mitingler yaptınız?
“Dillirga” şarkısında dans eden ve çözüm lehinde şarkılar söyleyen genç kızları, siyasi liderlerin coşkulu konuşmalarını ve atılan barış sloganlarını hatırlıyorum. Tek kelime Türkçe bilmesen bile atmosfer muhteşemdi.
Tam da bu nedenle savaşı neden kutladığınızı anlayamıyorum. Bence tüm Kıbrıslılar, 15-20 Temmuz tarihleri arasında toplanıp hayatlarını kaybeden tüm masum insanlar için gözyaşlarını birleştirmelidirler. Bizi ayıran esas düşmanın şovenizm olduğunu anlamalı, birlikte, ona karşı savaşmalıyız.
Tony Angastiniotis