TONY-DIRECT
  • αρχικη
  • Γυμνη Αληθεια
  • Çıplak Gerçek
  • ΒΙΒΛΙΟ
  • ΚΕΙΜΕΝΑ
  • video
  • Επαφη-Contact

Çıplak Gerçek ​

Picture
Nereye gidiyoruz?
Avrupa 12/02/2023
Tony Angastiniotis

 
Geçtiğimiz hafta, Sol Kanat’ın belediye seçimlerine ilişkin bildirisini yayınladığımda, belki de birçok yoldaş bu değerlendirmelere katılmadı. Ancak çok az kişinin hemfikir olmayacağını düşündüğüm şey, bildirinin şu ifadeleri içeren son paragrafıdır: “Özellikle Kıbrıs sorununda, Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk Solunun görevi, Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin mücadele sürecinde, iki toplumu kazanacak ortak bir politika çizme çabasında birlik içinde kararlı adımlar atmaktır.”
 
Ülkemizin milliyetçi süper vatanseverleri tarafından Kıbrıs’ın kademeli olarak bölünmesine ilişkin planlar başladığında, her iki toplumun da milliyetçilerinin hedef tahtasında komünistler vardı. Komünistlerin enternasyonalist ve sınıfsal tutumları, milliyetçilerin planlarına engel oldu. İşçi sınıfının iş birliğini ve ortak mücadelesini tehditlerle, zorbalıklarla ve politik cinayetlerle büyük ölçüde susturmayı başardılar. 1974’te bölmenin zorla dayatılmasıyla işler daha da zorlaştı, ta ki barikatlar açılana ve fiziki temasla, ortak mücadele imkânı yeniden mümkün hale gelene kadar...
 
Barikatların açılmasının üzerinden yirmi yıl geçti ve temaslar sol güçleri bir araya getirmeye başlasa da enternasyonalist görüşlerimize rağmen, ortak bir siyasi çizgi oluşturamadık. Milliyetçiliğin dayattığı coğrafi bölünmenin dışında, sol örgütlerin çeşitli siyasi gruplarının kendi içlerinde de bölünmeleri var… Ya bize kimlik veren dogmatik yorumlardan -ben bir Troçkist’im, ben bir Leninist’im, ben... -ya da günümüzün siyasi durumuna ve hangi önlemlerin alınması gerektiğine ilişkin olarak genellikle farklı değerlendirmelerden kaynaklanan farklılıklar…
Bu makaledeki amacım, solun yaptığı çeşitli hatalara ve herhangi bir siyasi parti ya da örgüte düşen sorumluluklara değinmek değildir. Önemli olan bundan sonra ne yapacağımızdır. Ülkemizin iyiliği için işçi sınıfı olarak nasıl ilerleyeceğiz ve bizi bölerek hüküm sürmeyi başaran egemen sınıfı nasıl devireceğiz?
 
Vladimir Lenin, Nisan 1917 tarihli Tezlerinde, Rus devriminin, bölücü seslerin birliği tehdit ettiği çok değişken bir anında şunları yazmıştı: “Mesele ne kadar hızlı gittiğimiz değil, nereye gittiğimizdir. Mesele, işçilerin hazır olup olmadığı değil, onları nasıl ve hangi amaçla hazırlayacaklarıdır.” Bu kritik saatlerde düşünmemiz gereken büyük sorular bunlardır. Ayrı ayrı yürümemiz için bizi kaldırıyor mu, yoksa herkes kendi havasında mı? Kıbrıs’ın enternasyonalist solunun siyasi olarak birleşip tarih yazmasının zamanı gelmedi mi? Çünkü çıplak gerçek şu ki, biz artık bir kenardayız. Kararlar bizim adımıza, biz olmadan alınıyor ve hepsi de bize karşı… Egemen sınıf müziği çalıyor ve bizim için kurdukları atlıkarıncada bizler daireler çizerek dans ediyoruz.
 
Şahsen ben, birleşmemizin ve “ben’in” “biz” olma tarihi anının geldiğine inanıyorum. Kanı ve teri, sesi ve eylemi birleştirme anının… Yaşamlarımızı birleştirmek için bir araya gelmeli ve barikatlar yokmuş gibi siyasi mücadelemizi vermeliyiz. İdeoloji için değilse bile, en azından vatan ve insan sevgisi için... Tüm kusurlarıyla… Bir kırlangıçla ​​bahar gelmez ancak iki kanadı da olmadan, gökyüzümüze ulaşmaz…
Çıplak Gerçek
Proudly powered by Weebly
  • αρχικη
  • Γυμνη Αληθεια
  • Çıplak Gerçek
  • ΒΙΒΛΙΟ
  • ΚΕΙΜΕΝΑ
  • video
  • Επαφη-Contact