TONY-DIRECT
  • αρχικη
  • Γυμνη Αληθεια
  • Çıplak Gerçek
  • ΒΙΒΛΙΟ
  • ΚΕΙΜΕΝΑ
  • video
  • Επαφη-Contact

Çıplak Gerçek

Picture
“Söz veriyorum” dedi engerek yılanı…
Avrupa 28/08/2022



Makaleme, ders verici bir masalla başlamak istiyorum. Masallar en eski ders verme yöntemidir. Zor zamanlarda, otoriter rejimlerin dünyayı yönettiği dönemlerde – bugünkü gibi her yerde demokrasi yoktu - hikâye anlatıcılar, çıplak gerçeği dünyaya ustaca sunanlar, gazetecilerdi. Artık herkesin kendini özgürce ifade edebildiği ve fikirlerini söyleyebildiği demokratik bir dünyada yaşıyoruz. Yoksa yanılıyor muyum?


Bir zamanlar, bir öğleden sonra, gün batımını izlemek için bir tepeye tırmanmak üzere yola çıkan, ova kabilelerinde genç bir Kızılderili varmış... Genç Kızılderili, tepenin eteğine varır varmaz bir engerek yılını ile karşılaşmış… Engerek yılanı genç adama nereye gittiğini sormuş… Genç adam gün batımını izlemek için tepeye çıkacağını söylemiş… “Ben de o tarafa gidiyorum ama ben yaşlıyım ve güçsüzüm… Birlikte gün batımını izleyebilmemiz için beni yanında götürebilir misin?” demiş engerek yılanı… “Bunu yapamam, beni ısıracaksın ve zehrin beni öldürecek” diye yanıtlamış genç adam, yaşlı engerek yılanını… “Seni ısırmayacağıma söz veriyorum, ölmeden önce son bir kez gün batımını izlemek istiyorum” demiş engerek yılanı… Genç adam ikna olmuş, engerek yılanını tepeye çıkarmış ve birlikte gün batımını izlemişler... Kendilerinden geçmiş bir şekilde, bulutlardaki yansıması ateşli bir alev gibi görünen kıpkırmızı gökyüzüne bakmışlar... Güneş ufukta kaybolmaya ve simsiyah karanlık kırmızıya hâkim olmaya başladığında, engerek yılanı ani bir hareketle genç adamın elini ısırmış, yılanın zehri hemen genç adamın vücudunu uyuşturmaya başlamış. “Beni ısırmayacağına söz verdiğin için seni tepeye çıkardım, şimdi öleceğim” demiş genç adam, ölümün gölgesi gözlerini örtmeye başlarken… Engerek yılanı genç adama bakarak gülümsemiş ve “beni yanına aldığında benim ne olduğumu biliyordun, doğama aykırı davranamazdım” demiş…


Barış yanlılarının, federal çözümden yana olduğunu düşündükleri için Anastasiades’e oy verdiklerini söylediklerini duyduğumda, aklıma hep Kızılderililerin engerek yılanı ile ilgili bu ders verici masalı gelir... Darbeye katıldığına dair onlarca tanıklık bulunan aşırı sağcı bir engerek yılanını tepeye taşıdılar (babası darbe sırasında Limasol’un Polis Müdürü olarak atanmıştı). Crans-Montana neden başarısızlığa uğradı, iki devlet çözümünü neden önerdi, hükümet kapalı Maraş’ın açılacağını bile bile neden buna tepki göstermedi, Yeşil Hatta neden dikenli tel örüyorlar ve kamera yerleştiriyorlar, başkanın hukuk bürosu kirli bir kazanç için neden Kıbrıs vatandaşlığı sattı, neden bir Arap prensinin özel uçağıyla Seyşeller’e gitti? Adı neden Pandora papers, Panama papers ve her türlü toilet paper’in vergi kaçakçıları listesinde yer alıyor, AB neden ona “offshore president” diyor, Kooperatif bankası neden satıldı, yabancı şirketlere neden karşılıksız konut kredisi verildi, orta sınıf neden günden güne yok oluyor ve yoksulluk artıyor, neden bu kadar yolsuzluk var???


Aklımda tek bir soru var: engerek yılanını neden tepeye taşıdınız? Bu faşist, doğasının gerektirdiklerinden farklı bir şey yapabilir miydi? Yeniçeriler ülkeyi yıkıma götürmekten, kapıları ardına kadar açmaktan, suçlarından dolayı hiçbir zaman özür dilememekten ve cezalandırılmaktan utanmadılar ve siz yukarıda sözü edilenlerden daha azını mı bekliyordunuz?


Yıllardır, zehre batırılmış kâğıt ve kalemle, ikâyeyi işlerine geldiği şekilde yazıyorlar: talihsiz engerek yılanını ısıran çocuk… Kalaşnikoflarını hiçbir zaman Türk ordusuna doğrultmayan cephe gerisindeki süper vatanseverler, hava atarak barikatlarda mavi beyaz bayrak sallıyorlar ve hiç kimse, yarım da olsa hedeflerini, yani çifte enosisin başarısını kutlayanların aynı mahvedici organlar olduğunun farkında bile değil… Türk gemileri ufukta göründüğünde “merak etmeyin, Türkler tatbikat yapıyor” diyen Grivas’ın çocukları, bugün bize hain diyorlar, çünkü sonuç getirmeyen karanlık işlerini ortaya çıkarıyoruz ve küçük vatanımızın yeniden birleşmesi için savaşıyoruz.

 
Yıllarca süren sessizlikten ve belki de insanın doğası gereği engerek yılanı korkusundan dolayı, tanıklar açıkça öne çıkmaya, yaşadıklarını anlatmaya ve “zeytin dalını” kullanarak iktidara tırmanan, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin doğuşundan bu yana çizdikleri mahvedici rotaya hız kesmeden devam eden suçluları işaret etmeye cesaret edemediler. Konuşmak için çok mu geç kaldık bilmiyorum, ama en azından tepeye tekrardan bir engerek yılanı taşımayalım, çünkü bu izleyeceğimiz son gün batımı olacak…

 
Tony Angastiniotis
Çıplak Gerçek
Proudly powered by Weebly
  • αρχικη
  • Γυμνη Αληθεια
  • Çıplak Gerçek
  • ΒΙΒΛΙΟ
  • ΚΕΙΜΕΝΑ
  • video
  • Επαφη-Contact