TONY-DIRECT
  • αρχικη
  • Γυμνη Αληθεια
  • Çıplak Gerçek
  • ΒΙΒΛΙΟ
  • ΚΕΙΜΕΝΑ
  • video
  • Επαφη-Contact

Çıplak Gerçek ​

Picture
Painting by Jacques-Louis David (Louvre Museum)
Boş bir gömlek için, bir Eleni için
Avrupa 22/01/2023
Tony Angastiniotis


Bir sürü ceset atıldı 
denizin çenelerine yer yüzünün çenelerine;
buğday gibi değirmen taşlarına verilmiş nice canlar.
Ve nehirler çamurdaki kanı şişirdi
keten bir dalga için bir bulut için
bir kuğu tüyünü sallayan bir kelebeğin
boş bir gömlek için, Eleni için.

Yorgos Seferis “Eleni”
  
Antik şair Homeros’a göre Truva Savaşı’na, Sparta kralı Menelaus’un karısı güzeller güzeli Eleni’nin, Truva Prensi Paris tarafından kaçırılması neden olmuştu... Sonraları Yunan trajik şair Euripides, MÖ 412’de - Sicilya Seferi biter bitmez - savaşın boşuna yapıldığını vurgulamak için savaş karşıtı trajedi “Eleni’yi” sahneledi. Euripides’in trajedisinde tanrıça Afrodit, Paris’e gerçek Eleni’yi değil, onun bir heykelini verdi. Eleni, tanrıça Hera’nın emriyle tanrıların habercisi Hermes tarafından Mısır’daki Kral Proteus’un sarayına götürüldü.
 
1953 yılında Kıbrıs’a gelen Seferis, iki dünya savaşı arasında yaşamış ve memleketi İzmir’den sürgün edilmiş olarak, Euripides trajedisinden yola çıkıp “Eleni” şiirini yazmıştı... Belki de “boş bir gömlek için, bir Eleni için” şiirini yazarken, toprağımızın altından akan kanlı nehrin kokusunu almıştı... Sahte Eleni hayali uğruna, binlerce Yunanlının Truva surlarında haksız yere can vermesi gibi, biz de Enosis/Taksim hayali uğruna kendimizi yok etmeye giriştik. Eski bir kâhin olarak Seferis, geleceği görmüş olmalı ki, “Denizin çenelerine yeryüzünün çenelerine atılan pek çok beden; buğday gibi değirmen taşlarına verilen pek çok ruh” diye yazmıştı.
 
Ülkemizi kuşatan ülkücüler, güzel sözlerle, büyük sözlerle bizi nereye götürdü? EOKA, TMT mücadelesinden, toplumlararası iç çatışmalarından, darbeden ve 1974 savaşından ne kazandık? At gözlüklerini çıkarıp çıplak gerçeğin gözlerine bakarsak, neyi görürüz? Bize vaat edilen barış ve özgürlük nerede? Ulusun savaş çığırtkanı bayrak taşıyıcılarının bize yaşattıkları bu kötü durumda halkın mutluluğu nerede?
 
Aradan yarım asır geçti, biz hala Eleni’yi görmedik. Hâlâ ganimet dağıtıyoruz… Maraş’ı görüyorsunuz işte… Toprağımızdan ölüleri toplayıp, toplu mezarlara çöp gibi atarken, hâlâ havada kan kokusu var… Aramızda dikenli teller, barikatlar ve yabancı bayraklar altında pusu kuran silahlı askerler... Çiftçiler, ara bölgede tarlalarını sürerken askerler tarafından tehdit ediliyor ve barikatlardaki tek endişe, sigara mı satın aldık, yoksa kumarhaneden boş bir gömlekle mi çıktık?
 
Güzel Kıbrıs artık burada değil… Tanrılar onu aldı ve biz de savaşmak, kahramanları gömmek ve cenaze ağıtları yakmak için Truva’mızda kaldık. Bizim de tek duyduğumuz, mavi vatan, doğal olmayan gaz, Maraş’ın iskâna açılması, Türkiye’yi siyasi açıdan nasıl köşeye sıkıştıracağımız, hangi askeri teçhizatı alacağımız, NATO’ya katılmak gerekir mi, gerekmez mi söylemleridir. Truva Savaşı devam ederken, halk yoksullaştı, evlerini ve ekonomilerini kaybetti… Yaşama sevinci Eleni burada da değil… Böylece boş bir gömlek için, var olmayan bir Eleni için, sahte bir rüya için savaşarak, sefalet içinde bırakıldık...
Çıplak Gerçek
Proudly powered by Weebly
  • αρχικη
  • Γυμνη Αληθεια
  • Çıplak Gerçek
  • ΒΙΒΛΙΟ
  • ΚΕΙΜΕΝΑ
  • video
  • Επαφη-Contact